Karaciğer, karın boşluğunun sağ üst kısmında yer alan, vücudun en büyük organlarından bir tanesidir.

Karaciğerin; vitamin ve minerallerin depolanması, kan pıhtılaşma faktörlerinin üretimi, enzim ve protein sentezi, yağ ve şekerin depolanması, alkol, ilaç ve toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılması gibi pek çok hayati görevi bulunur. Tüm bunlardan dolayı sağlıklı bir yaşam için sağlıklı bir karaciğere ihtiyaç vardır. 
KARACİĞER SAĞLIĞI İÇİN NE YAPILMALIDIR?
Karaciğer sağlığının korunması için yaşam boyu dikkat edilmesi gereken bazı hususlar söz konusudur. Alkol ve sigara kullanımı ile gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak, stresten uzak durmak, sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak ve sağlıklı beslenmek bunların başında gelir. Özellikle sağlıksız bir beslenme planının uygulanması, karaciğerin yorulmasına ve yağlanmasına neden olarak organa hasar verir. 

Bu nedenle protein, yağ ve karbonhidrat oranı dengeli, taze meyve ve sebzeleri yeterli miktarda içeren bir diyetin uygulanması karaciğer sağlığının korunması açısından elzemdir. Bunun yanı sıra bazı doğal besin türleri, karaciğer sağlığının korunmasına yardımcı olur ve karaciğer hastalıklarını önlemeye katkı sağlar. Bu besinlerin düzenli olarak tüketimi de sağlıklı bir karaciğere sahip olmak isteyen kişiler için önerilebilir. İşte karaciğer dostu olarak nitelendirilebilecek karaciğer yağlanmasını ve hastalıklarını önleyen, organın çalışma fonksiyonlarını destekleyen doğal besin türleri...
1. ENGİNAR
Karaciğer dostu besinler denildiğinde şüphesiz ilk akla gelen enginardır. Besin ögesi içeriği oldukça zengin olan enginar; A, C ve B vitaminleri ile potasyum, manganez ve kalsiyum gibi mineralleri önemli miktarlarda içerir. Bunların yanı sıra enginarda bulunan "Ciarin" adlı bileşen karaciğer, safra kesesi ve safra yolları, böbrekler ve bağırsakların çalışma düzenini destekler. Enginar, safra akışını hızlandırır. Bu sayede safra kanalındaki tıkanıklıkları ve safra kesesi hastalıklarını engellerken aynı zamanda sindirimi kolaylaştırır, hazımsızlığı önler. Kandaki kolesterol düzeyinin dengelenmesine yardımcı olarak hiperlipideminin önüne geçilmesine yardımcı olur. Karaciğerin yanı sıra enginar, böbreklerde üre yoğunluğunu arttırır ve diüretik (idrar söktürücü) etki gösterir. Bu sayede kanın temizlenmesini sağlarken vücuttan ödem atılmasına da yardımcı olur. Bir orta boy enginar yaklaşık olarak 60 kilokalori enerji içerir. Düşük enerji içeriği nedeniyle kilo kontrolü açısından da oldukça faydalı bir besin seçeneğidir. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan sindirim sorunlarının önlenmesine yardımcı olur. Karaciğer sağlığını korumak için enginar tüketmek istiyorsanız mevsiminde taze olarak veya konserve şeklinde almış olduğunuz enginarları haşlayıp salataların içerisinde tercih edebilir, tahıllarla karıştırarak zeytinyağlı yemek şeklinde ana öğünlerde tüketebilirsiniz.


2. KAHVE
Sağlık üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunan kahvenin faydalarından bir tanesi de karaciğer sağlığını korumasıdır. Yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında mevcut karaciğer hastalarında dahi kahve tüketiminin hastalığın ilerlemesini önleyici, tedaviyi destekleyici etkilerde bulunduğu görülmüştür. Düzenli ve ölçülü şekilde kahve içme alışkanlığı bulunan karaciğer hastası bireylerde kalıcı karaciğer hasarı ve siroz görülme olasılığı kahve tüketmeyen bireylere oranla oldukça düşük bulunmuştur. Antioksidan bileşenler barındıran kahve, serbest radikalleri nötralize ederek oksidatif stresi azaltır. Bu sayede karaciğer kanseri ve diğer tüm kanser türlerine karşı koruma sağlar. Ek olarak iltihabı önleyen kahve karaciğer iltihabının iyileştirilmesi ve hepatitlere bağlı karaciğer hasarlarının önlenmesi üzerinde etkilidir. Vücutta yağ yakımını hızlandıran kahve, karaciğer yağlanmasını önlemeye de yardımcı olur. Tüm bu olumlu etkilerinden dolayı kahve, tüketiminde aşırıya kaçılmadığı takdirde karaciğer dostu besinler arasında sayılabilir.
3.DEVE DİKENİ 
Deve dikeni, faydaları ile Orta Çağ'dan bu yana şifalı bitkiler literatüründe kendisine yer bulmuş ve yüzyıllardır karaciğer hastalıkları tedavisinde doğal bitkisel ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. Eski dönemlerde anne sütünü arttırmak için kullanıldığı bilinen deve dikeni, aslen karaciğere iyi geldiği için bu alanda kullanılmaya başlanmıştır. Safra kesesine de iyi gelen bu bitki ayrıca mantar zehirlenmeleri, yılan sokması, böcek ısırıklarının tedavisinde de kullanılmıştır. Yoğun olarak Akdeniz bölgesinde yetişir, sulak alanların çevresinde ve yüksek kesimlerde kolayca bulunabilmektedir. Deve dikeninin etken maddesi olan silymarin, çoğunlukla flavonolignanlar, taksifolin, quercetin gibi flavonoidler ve polifenolik maddeler olarak tanımlanan ve antioksidan özellik gösteren biyoaktif bileşiklerden oldukça zengindir. Bazı kimyasalların karsinojenik etkilerini engelleyerek vücudu toksinlere karşı korur, LDL ve kolesterol düzeylerini düşürür, ultraviyole ışınların tetiklediği oksidatif stres, inflamasyon, DNA hasarı gibi tehlikeli etkileri azaltır. Kemoterapi sırasında karaciğer hücrelerini koruyabilir ve kemoterapide kullanılan bazı ilaçların gücünü arttırabilir. Bir su bardağı suya bir çay kaşığı deve dikeni tohumunu koyun ve 10 dakika dinlendirip süzdükten sonra tüketin.
4.PROPOLİS
Arı tutkalı olarak da bilinen propolis, bal arıları tarafından çeşitli kaynaklardan toplanan bitki kaynaklı bir maddedir. Arılar, kovan için savunma mekanizması olarak işlev gören balmumunu kullanarak propolis üretir. Son bilimsel bilgiler propolisin diyabet, yara iyileşmesi, böbrek fonksiyonları, karaciğer hastalıkları gibi çeşitli durumlar üzerinde yararlı etkilerinin olduğunu bizlere gösteriyor. Propolisin karaciğer koruyucu etkisi ile ilgili olarak son yıllarda yapılan önemli çalışmalarda propolisin karaciğerde hasara neden olan karbon tetraklorür dediğimiz bir maddenin vücutta yarattığı oksidatif stresi engelleyerek karaciğer hasarını önlediği görülüyor. Propolisi günde bir çay kaşığı düzenli tüketmenin karaciğer hastalıklarına karşı önleyici olduğunun altını çizmek istiyorum.
5. GREYFURT
Karaciğer sağlığını korumaya yardımcı bir diğer besin ise greyfurttur. Greyfurtta doğal olarak bulunan naringin ve naringenin adlı bileşenler karaciğer sağlığının korunması, karaciğer fonksiyonlarının geliştirilmesi gibi konularda önemli etkilere sahiptir. Aynı zamanda antioksidan özellik taşıyan bu maddeler enfeksiyonun önlenmesi ve hücrelerin kanserleşmeye karşı korunması konusunda da etkilidir. Bu nedenle greyfurt tüketimi hepatit, kolesistit ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruma sağlar.

Yukarıda belirtilen karaciğer dostu besinler, bu besinleri tüketmesinin önünde tıbbi açıdan bir engel bulunmayan kişiler tarafından beslenme planına eklenerek karaciğer sağlığı korunabilir. 

Bunlara ek olarak alkol ve sigara kullanımından kaçınılmalı, bilinçsiz olarak ilaç ve besin takviyesi kullanılmamalı, düzenli olarak fiziksel aktivite yapılmalıdır. Ayrıca hekim tarafından belirlenecek olan aralıklarla düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılması, karaciğer fonksiyon testlerinin uygulanması ve fazla kilolu kişilerin ideal kilosuna ulaşması ile karaciğer sağlığı korunabilir, olası hastalıklar erken evrede tespit edilerek kalıcı karaciğer hasarlarının oluşumu önlenebilir.