Müzenin giriş kısmındaki iki tarafa da yaklaşık 4 metrelik alüminyum kaplamaların üzerine Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Sabahattin Aykaç ve inşaat yüksek mühendisi Yüksel Kaya imzalı Antalya Arkeoloji Müzesi Deprem Performans Analizi Hesap Raporu başlıklı bir yazı asıldı. Dev pankart şeklindeki yazı şöyle; “Temeller tekil, temel taşıma gücü yetersiz ve birçok temelin boyutları yadırganacak kadar küçük. Bu nedenle söz konusu tüm yapılar mevcut haliyle ciddi riskler taşımakta olup mevcut binaların TBDY 2018 Yönetmeliğine göre güçlendirilmesinin ekonomik ve uygun bir çözüm olmayacağı sonucuna varılmıştır. Firmamızın ve raportörlerin bu konudaki kuvvetli görüşü mevcut binaların yıkılması ve yeniden yapılması yönündedir. Sonuç olarak, Antalya Arkeoloji Müzesi yerleşkesinde bulunan binaların hiçbirinin taşıyıcı sistemi Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'nin (TBDY 2018) 15'inci bölümünde yer alan kriterlere göre DD-1 ve DD-3 deprem yer hareketi düzeyleri için ileri performans hedeflerini sağlamamaktadır. Bu nedenle, Antalya Arkeoloji Müzesi yerleşkesinde bulunan binaların mevcut durumunda kullanımı can güvenliği ve içerisinde yer alan eserlerin korunması bakımından oldukça sakıncalıdır."

TEK KATLI YAPI, GÜÇLENDİRİLEBİLİR

Antalya İMO Başkanı Soner Akdoğan, ilk olarak 20 Mart'ta yapılan toplantıda müzenin depreme dayanıksız ve depolama alanlarının yetersiz olduğunun açıklandığını ve meslek odalarının bu toplantıya çağrılmadığını belirterek, “Zaten 1970'li yıllarda inşaatı bitmiş bir yapının depreme dayanıklı olmadığını biz de biliyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası olarak biz bunu defaatle dile getirdik. Ama diyoruz, tek katlı bir yapı ve oradaki zemin profili B grubu bir zemine sahip, bu yapı güçlendirilebilir. Çünkü proje bizim açımızdan kamusal kaynakların doğru kullanılması noktasında doğru bir proje değil. Bunun mimari değerini, arkeolojik eserlerin taşınmasıyla ilgili sıkıntıları, diğer meslek disiplinleri değerlendiriyor. Ama biz İMO olarak kamusal faydayı ve yararı da gözetmemiz lazım. 13 bin 500 metrekare büyüklüğünde bir yapıyı yıkıp yerine 18 bin metrekare bir yapı inşa ediyorlar. Bu sizin depolama alanı ihtiyacınızı da gidermeyecek ve 3 milyar TL para harcayacaksınız. Bizim için açımızdan doğru olmayan şeyler bunlar" dedi.

'MÜZE KAPANDIKTAN SONRA RAPOR HAZIRLANDI' İDDİASI

Yapının 2002'de inşa edilen 4 bin 500 metrekarelik bölümünün depreme dayanıksız olma ihtimali bulunmadığını kaydeden Akdoğan, deprem raporuna ilişkin soruları üzerine yapılan toplantıda, 3-4 sayfalık metin gönderildiğini, girişe asılan raporun ise müze kapatıldıktan sonra hazırladığını öne sürdü. Akdoğan, “Yani müzeyi kapattıktan sonra arkadan deprem performansını yapmaya başladılar. Biz de diyoruz ki siz tamam bunu kılıfına uyduruyorsunuz zaten. Hani deprem performans analizi yoktu. Müzeyi kapatıp boşaltmaya başladıktan sonra siz bunu yapmaya başladınız" dedi.

Sanki kendilerine raporlar gönderilmiş gibi algı yapıldığını kaydeden Akdoğan, “Siz bize gönderseniz, raporunuza güveniyorsanız, raporunuz gerçekten varsa ve gerçekten doğru yapılmışsa bunu neden gizliyorsunuz, biz bunu anlamıyoruz. Eğer bu yapı gerçekten depreme dayanıklı değilse biz hep beraber kamuoyunu ikna edelim. Bu yapı gerçekten efektif bir güçlendirme yapılamayacaksa, biz kamuoyunu gelin hep birlikte ikna edelim. Ama hiçbir şey şeffaf değil, bir şeyler kılıfına uyduruluyor. B grubu olan bir zeminde 2002'de yapılmış bir yapının depremde güçlendirilemeyecek kadar riskli olabileceğine ben hiçbir şekilde inanmıyorum. Ve burada kamusal kaynakları kendi mallarıymış gibi savuruyorlar" diye konuştu.

Kocaeli'de gürültü kirliliğine geçit yok
Kocaeli'de gürültü kirliliğine geçit yok
İçeriği Görüntüle

İKİNCİ MÜZE VEYA KÜLTÜR MERKEZİ YAPILABİLİR

Çok daha az rakamlara tek katlı bir yapının güçlendirilebileceğini belirten Akdoğan, “3 milyar TL'lik depolama ihtiyaçlarını karşılamayacak bir yapı yaparak harcayacak kadar zengin miyiz? Ben bunu merak ediyorum. Evet bizim şehrimizin bir müzeye ihtiyacı var ama bu müzeyi koruyalım. Başka bir yere, bu kaynakla başka bir müze yapalım. Yani ikinci bir müze yapalım. Antalya'da devam eden 30'un üstünde kazı varmış. Ve sizin yaptığınız 5 bin metrekarelik büyütme bunu da karşılamayacak zaten. Öte taraftan Vali Bey de dile getirdi. Bizim Antalya'da bir kültür merkezine ihtiyacımız var. Antalya'da Altın Portakal Film Festivali'ni spor salonunda yapıyoruz. Bu Antalya için utanç verici. Gelin kültür merkezi yapalım o parayla" dedi.

'İnat ediyorum bunu bu şekilde yapacağım' diye diretmenin, olmayan raporu uydurmanın bir anlamı olmadığını kaydeden Akdoğan, “Uydurulmuş raporu sanki gerçekten kamuoyuyla paylaşılmış gibi bir algı yaratmanın bir anlamı yok. Dün de gitmişler dört tane panoya işte içindekiler bölümü, kapak sayfası ve sonuç bölümünü asmışlar. Deprem performans analizi binlerce sayfalık bir dosyadır. Kolonlara bakarsınız, bunların kapasitelerine bakarsınız, donatılarına bakarsınız, beton sonuçlarına bakarsınız. Binlerce sayfalık bir rapor bizim istediğimiz. Zemin etüt raporu yüzlerce sayfadır. Ben sadece bir soru soruyorum. Siz buradaki zemin grubunu ne aldınız?" dedi.

NEDEN MAİL GÖNDERMEDİLER

Kendi mail adresini de paylaştığını belirten Soner Akdoğan, şöyle devam etti:

“Oraya gidip binlerce lira para harcayıp pano yaptıracaklarına enter tuşuna basıp bizim inşaat mühendisleri odasına raporu gönderselerdi. Hem daha maliyetsiz. Niye gönderemiyorlar? Resmi yazıyla istedik. Vali Bey söyledi gönderilsin, Turizm Bakan Yardımcısı söyledi gönderilsin diye. Bir şeyi saklıyorsanız doğru bir iş yapmamışsınız demektir."