Alanya'nın Güney Mahallesi'nde, zorlu coğrafi ve iklim koşullarına meydan okuyan 104 dönümlük seralarda muzdan avokadoya, mangodan papayaya kadar pek çok tropikal meyve başarıyla üretiliyor. Bu seralarda ayrıca Afrika kökenli kahve ve kakao ağaçları da eklenerek çeşitlilik artırılıyor. Bölgedeki üreticiler, bu yenilikçi tarım modeliyle ithal ürünlere bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
ZORLU KOŞULLARA RAĞMEN BAŞARI HİKAYESİ
Engelli araziler üzerinde kurulu seralar, Alanya'nın doğal yapısını avantaja dönüştürüyor. Tropikal meyve üretiminin öncüsü olan Alanya Tropikal Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Ali Hüddoğlu, aynı zamanda bu 104 dönümlük seraların işletme sahibi. Hüddoğlu, bahçesindeki 20'den fazla çeşidin yanı sıra bölgede toplam 40'tan fazla tropikal meyve türünün yetiştirildiğini belirtiyor. Üreticilerin ürünlerinden memnuniyet duyduğunu vurgulayan Hüddoğlu, "Bizler bu işi aşk ile yapıyoruz. Atalarımızdan gelen çiftçilik mirasını sürdürmeye çalışıyoruz. Tropikal meyve üretimi bizim ek işimiz değil, tek işimiz" diyor.
YEREL ÜRETİMİN ÖNEMİ VE TALEP
İthal tropikal meyvelerin tedarikinde yaşanan zorluklar, yerel üretimin değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Hüddoğlu, yetkililerden yerli üreticileri ve üretimi desteklemelerini talep ediyor. Özellikle hasat döneminde yurt dışından gelen meyvelere gümrük vergisi ve ek kısıtlamalar getirilmesini isteyen Hüddoğlu, bu adımların yerel ekonomiyi güçlendireceğini ifade ediyor. Ürün fiyatları da bölgenin potansiyelini yansıtıyor. Hüddoğlu'nun bahçesinden papaya 70 lira, muz 50 lira, avokado kilogramı 150 lira ve ejder meyvesi kilogramı 200 liradan alıcı buluyor. Bu model, Alanya'nın tarım çeşitliliğini artırarak geleceğe umut vaat ediyor.
