Antalya’nın Serik ilçesinde biber yetiştiriciliği yapan İbrahlm Uslu, "Komşularla birlikte haberleşerek bazılarımız uyuyakalıyor, birbirimize haber veriyoruz ve imece usulü devam ediyoruz. Dereceler düştüğü zaman, minimum 2 derecede kesinlikle sobalarımızı yakmamız lazım. Çünkü sabaha mahsul zarar görür ve bir yıllık emek boşa gider. Soğuk olduğu zaman her akşam yakıyoruz. Geçen yıla göre 15 gün geç başladık yakmaya. Böyle giderse yine mart ayına kadar yakarız. Çünkü dereceler düşmeye başladı" diye konuştu.

"Evin odasını ısıtır gibi seramızı ısıtıyoruz"

Abdullah Çetin de, "Mahsüllerimize özendiğimiz kadar kendimize özenmiyoruz. Bizim gelirimiz bu, mecbur takip etmek zorundayız. Kontrol etmezsek don vurur, mahsul zarar görür. Maliyet artar, işin içinden çıkamaz hale geliriz. Don nöbetinde evin odasını ısıtır gibi seraları da ısıtmaya çalışıyoruz. Tabii ki de yardımlaşarak yapıyoruz. Birbirimize haber vererek sobalarımızı yakıyoruz" şeklinde konuştu.

"Uyumamaları için manevi destek oluyoruz"

Üreticilere, tuttukları don nöbetinde manevi destek olduklarını belirten yerel sanatçı Hurşit Durmaz, "Antalya, don alan bir yer. Biz de üreticimizin uyumaması ve mahsülünün zarara uğramaması için manevi olarak yanlarında oluyoruz" ifadelerini kullandı.