Tarihte bugünkü Kaleiçi bölgesinde olan Antalya, Selçuklu Devleti'nin yükselme döneminde 1207 yılında Sultan 1'inci Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedildi. Babası 1'inci Gıyaseddin Keyhüsrev ve ağabeyi 1'inci İzzeddin Keykavus'tan sonra 1220 yılında Selçukluların başına geçen 1'inci Alaeddin Keykubat, bugün Antalya'nın simgesi konumundaki Yivli Minare'yi 1225 yılından sonra inşa ettirdi. Selçukluların Antalya'yı fethi sonrası Haçlılara karşı kazanılan zaferin hatırlanması amacıyla bir zafer burcu ve gözetleme-haberleşme kulesi olarak inşa edilen Yivli Minare'nin etrafında yaklaşık 2 yıl önce başlatılan kazı, restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları tamamlandı.

ÇALIŞMALAR 2 YIL SÜRDÜ

Yivli Minare ve Sultan Alaattin Ulu Camisi avlusundaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Pervaneli, "Yivli Minare, Antalya'mızın en önemli simgelerinden biri. Yivli Minare'nin önündeki mezarlıkların ortaya çıkarılmasıyla, çevre düzenlemesiyle alakalı yaklaşık 2 yıl süren çalışma sonucunda yerli ve yabancı turistlerimize bir seyir alanı yaptık. Çok da güzel oldu. Buranın tamamının çevre düzenlemesini yaparak aydınlatmasını sağladık. Dolayısıyla şu anda halkımızın hizmetine girmiş bulunuyor. Bunun için de çok mutluyuz" dedi.

ETRAFINDAKİ MEZARLAR VE TARİHİ ESERLER

Minarenin etrafındaki kazılarda çok fazla mezar bulunduğunu belirten Nurullah Pervaneli, "Ancak biz bunların mevcut durumlarına bakarak üçünü meydana çıkardık. Burada daha önceden yapılmış süs havuzu vardı. Bu süs havuzu, kazı çalışmaları esnasında müzeye verilmişti. Şimdi tekrar geri yerine koyduk. Orijinalliğini bozmadan her şeyiyle oraya kurduk. Yine burada bir taç kapı var. 13'üncü yüzyılda, 1239 yılında yapılmış muazzam bir eser. Onu da daha görünür hale getirdik, restorasyonunu yapmış olduk. Şu an itibarıyla orada sarnıçlar var, zamanında kullanılmış. Yine onları da görünür hale getirerek halkımızın hizmetine sunduk" diye konuştu.

Halk Dansları Festivali başladı
Halk Dansları Festivali başladı
İçeriği Görüntüle

YİV ŞEKİLLİ YAPIDA

Mezarlarda da taş olmadığı için tarihlerinin kesin olmadığını belirten Pervaneli, "Biz onlardan bulabildiğimiz kadarını gün yüzüne çıkarmış olduk. Yivli Minare yine 13'üncü yüzyılda Anadolu Selçuklular zamanında yapılmış, yiv şekliyle yapılmış olmasından dolayı adını Yivli Minare olarak almış bir yer. Seyir alanı olarak muazzam bir yer. Atalarımıza da Allah rahmetiyle muamele eylesin. Biz de bu eserleri geçmişten günümüze getirip, gelecekteki nesillerimize aktarmanın gayreti içerisindeyiz" dedi. Çok sayıda Selçuklu yapıtı eserin bulunduğu Yivli Minare Külliyesi'nde şu yapılar yer alıyor: "Yivli Minare, Yivli Camisi, İmaret Medresesi, Atabey Armağan Medresesi Kapısı, Mevlevihane, Mevlevihane Hamamı, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi."

YİVLİ MİNARE'NİN ÖZELLİKLERİ

38 metre yüksekliğindeki Yivli Minare'de kare kaidenin alt kısmı düzgün kesme taş, üst bölümde ise düzgün sıralanmış tuğla kullanıldı. Minare kaidesinin doğu cephesinde tuğla örgülü bölümde niş içinde turkuaz ve kobalt mavisi sırlı çini mozaik kalıntılarının kufi bir yazının parçaları olduğu düşünülüyor. Kaidenin üst kısmının köşeleri pahlanarak pabuç kısmında sekizgene dönüşüyor. Minarenin pabuç bölümünün her yüzüne kemerli sağır nişler açıldı. Doğu yüzündeki sağır kemerin içinde sülüs yazılı 3 satırlık Arapça mermer bir kitabe bulunuyor. Pabuçtan sonra gelen dar bilezik kısmının üzerinde düşey üçgenlerle oluşturulmuş 8 adet yarım daire diliminden oluşan gövde yükseliyor. Gövdede belli bir yüksekliğe kadar turkuaz sırlı çini mozaikler dikkati çekiyor. Minare şerefeden sonra silindirik bir form kazanıyor. Şerefe mukarnas benzeri iki sıra halinde üçgen geçiş elemanlarının üzerinde. Petek kısmı günümüzde kurşun kaplı külahla örtülü. Minare formuna ve çini süslemelerine bakılarak 13'üncü yüzyıla tarihleniyor.