Olay, 25 Aralık 2024'te Aksu ilçesinde meydana geldi. Seyit Muhammet Talay, sevgilisi A.S. (24) ile ayrıldıktan sonra iddiaya göre kızın ailesi ile aralarında husumet başladı. Talay, olay günü A.S.'nin evinin önünden aracıyla geçtiği esnada eski sevgilisi ve kardeşleri ile tartıştı. Genç kızın babası Ömer Sıcak ve aile bireylerinin gelmesiyle tartışma kavgaya dönüştü. Arbede esnasında Seyit Muhammet Talay bıçaklandı. Talay, babası Ramazan Talay ve kuzeni Serdar Elgün'ü arayıp bıçaklandığını söyledi. Talay, ihbarla olay yerine gelen polise, bilincini kaybetmeden önce kendisini bıçaklayanın Ömer Sıcak olduğunu ifade etti. Kepez Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Talay, hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Ömer Sıcak tutuklanırken, kızları A.S. ile D.S. serbest bırakıldı. Ömer Sıcak ve kızları A.S, D.S. hakkında 'Kasten öldürme' suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede; Ömer Sıcak, A.S. ve D.S.'nin birlikte hareket ettikleri, maktul yaralı haldeyken A.S. ve D.S.'nin saldırmaya devam ettiği belirtildi

'SEYİT'İN KENDİ KENDİNİ YARALADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

Tutuklu sanık Ömer Sıcak ile tutuksuz sanıklar A.S. ve D.S., Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Olay günü maktulle yolda karşılaştıklarını belirten A.S., "Seyit Muhammet, benim eski erkek arkadaşımdır. Olaydan 1,5 ay önce ayrıldık. Seyit sürekli beni rahatsız etti. Olay günü eve dönerken yolda karşılaştık. Ona gitmesini söyledim. Babam beni korumak için geldi. Kız kardeşim babamı tuttu. Ben de Muhammet'i araca bindirdim. Telefonunu alıp, ailesini aradı. Polisi biz aradık. Seyit araca bindiğinde yaralı değildi. Seyit'in kendi kendini yaraladığını düşünüyorum" dedi.

SANIK BIÇAKLAMA İDDİALARINI REDDETTİ

Ömer Sıcak ise Talay'ın kızını rahatsız ettiğini, olay günü tartışma yaşandığını, ancak kendisine zarar vermediğini belirtti. Sıcak, "İnfazım vardı, uzak durmaya çalıştım, bahçeye girdim. Seyit'i bıçaklayanın babası ve kardeşleri olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Maktulün annesi Sevim Talay ise sanıkların en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.

'BAĞIRSAKLARININ DIŞINA ÇIKTIĞINI GÖRDÜM'

Duruşmada tanık olarak dinlenen olaya müdahale eden polis memuru, "Seyit'e 'bıçaklandın mı' dedim. Bana üzerini gösterdi. Üstündeki elbiseyi kaldırdığında bağırsaklarının dışına çıktığını gördüm. 'Seni kim bıçakladı' diye sorduğumda, 'Ömer Sıcak' dedi. Ben de şahsın hayati tehlikesi oluştuğundan dolayı 112'nin gelmesini istedim. Sonra şüphelileri gözaltına aldık" dedi. Mahkeme heyeti, olay yerinde kullanılan bıçağın bulunamaması ve tarafların çelişkili ifadeleri nedeniyle 112 çağrı ve HTS kayıtlarının incelenmesine, sanık Ömer Sıcak'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

'İFADELERDE ÇELİŞKİLER BULUNMAKTADIR'

Duruşma sonrası değerlendirme yapan müşteki avukatı Celil Şenol, "Olayda, maktul evine giderken sanıklar tarafından önü kesilmiş. Bıçakla ve kafasına bir cisimle darbedilerek öldürülmüş. İfadelerde çelişkiler bulunmaktadır. Aile olay yerinde 6 kişi olduğunu belirtirken, görgü tanıkları 3 kişi olduğunu kesin olarak ifade etmektedir. İki kişinin kimliği ise kamera kaydı ve görgüye dayalı delil bulunmadığı için tespit edilememiştir" dedi.

'BİR İNSAN EVLADINI NASIL BIÇAKLAR, BU İFTİRA'

Sanıkların alacak anlaşmazlığı yüzünden kin tuttuğunu belirten maktulün babası Ramazan Talay, "Oğlum bu aileye çiftçilik işi yaptı. İşini yaptıktan, parasını istedi, uzun bir süre vermediler sonra parasını aldı. 6 kişilik bir grup onun önünü kesip darbetti, bıçakladı ve öldürdüler. Oğlum yaralıyken beni aradı. Olay yerine gittiğimizde çocuk ses çıkarmıyordu. Ambulans ve polis çağrıldı. Şu anda bir kişi tutuklu ama olayda 6 kişi vardı. Bazıları, oğlumu bıçaklamakla beni suçladı. Bir insan kendi evladını nasıl bıçaklar? Bu büyük bir iftiradır" diye konuştu.

Antalya'da 5 aylık bebek yatağında ölü bulundu
Antalya'da 5 aylık bebek yatağında ölü bulundu
İçeriği Görüntüle

'OĞLUMUN KANI YERDE'

Oğlunun ölümüyle yıkıldığını söyleyen Sevim Talay ise "Oğlum parasını istediğinde 'kendin gel, yanında kimse getirme, parayı almaya gel' dediler. O zaman tuzağı hazırlamışlardı zaten. Ben yine oğlumla gittim. 'Bu yoldan bir daha geçemezsin, buraya bir daha uğrayamazsın' dediler. 4 gün sonra önünü kestiler, darbettiler. O zaman şikayetçi olmuştuk. Tehdit ettikleri için şikayetimizi geri çektik. Olay günü ise ailece oğlumun ölümüne neden oldular. Oğlum bizi arayıp anlattı. Şimdi de iftira atıyorlar. Bir kişi hem kafasına darbe vurup hem bıçaklayıp hem arabayı paramparça yapamaz. Ben adalet istiyorum. Oğlumun kanı yerde" dedi.