Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Belediye binasında düzenlenen Encümen Toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada kaçak yapılar ile ilgili sorulan soruya rakamlarla cevap veren başkan Özçelik şunları kaydetti: "1 Şubat'ta seçimle ilgili propagandamı başlattım. 1 Nisan'dan sonra mümkün olduğunca ve yetişebildiğimiz ölçüde kaçakla mücadele edeceğimizi, kaçak stok oluşturmayacağımızı ve bunların, imkanların el verdiği ölçüde yıkılacağını ve cezalandırılacağını çeşitli zamanlarda söyledim. Göreve başladığımız günden itibaren de bunu uyguluyoruz, uygulamaya da devam edeceğiz. Geçmişi bırakacak mıyız? Hayır. Bununla ilgili de arkadaşlarımız çalışmalara devam ediyorlar. Öncesinde yapılan çok sayıda işlem var. Özellikle seçime yaklaştığımız dönemlerde maalesef halkımız bunu bir fırsat bilip, kaçak yapı yapmaya devam ettiler. Bunların da geriye dönük olarak tespitlerini yapıyoruz. Birinci önceliğim yeni kaçak stoğu oluşturmamak. Çünkü en son aldığım rakamlara göre Alanya'da 500 bin metrekarenin üzerinde kaçak yapı varmış. 500 bin metrekareyi yıkmamız, eski haline getirmemiz, düzeltmemiz çok zaman alır ama çalışmalar devam edecek."
'BEN BÖYLE BİR ŞEYE MÜSAADE ETMEM'
Dinek Mahallesi’nde paraşüt bileti satış ofislerinin yıkıldığı ancak bir büfenin yıkılmadığına yönelik iddiaların bulunmasıyla ilgili soruyu cevaplayan Başkan Özçelik, "Sormadan, dinlemeden, öğrenmeden, neden yapıldığını bilmeden bazı arkadaşlarımız çeşitli beyanatlar veriyor, çeşitli videolar çekiyor. Oranın aslı şudur, Özçelik’in seçim sürecinde vatandaşına vaat ettiği şeylerden birisi de Alanya'ya huzuru getirmek. Huzur içerisinde kamu kurumlarının çalışmasıyla, vatandaşın yaşamasını sağlamak. Bunun çerçevesinde andığınız bölgede başlangıçta 2 tane konteyner konulmuş. Sonrasında 6-7 tane daha konteyner konulmuş, etti 9. Biz geldik 2 tane daha konuluyordu, dur dedik, etti 11. Orada yine yanlış bilmiyorsam 30'un üzerinde işletmeci var. Bu böyle devam etseydi sanıyorum 6 ay içinde oradaki konteynerler bizim tören alanımıza kadar gelecekti. Bunun sonucu aynı iskeledeki huzursuzluğa gidecek. Bir gün orada birileri kavga edecek, huzursuzluk çıkaracak. Haklıyı, haksızı aramaya gerek yok. Biz ulusal basında meşhur olacağız. Ben böyle bir şeye müsaade etmem.
'BİZE MİLLİ EMLAK'TAN YAZI GELDİ'
Bahse konu olan yerdeki 2 yapı, benim müsaade etmem dediğim çerçevede kaldırıldı. Diğer kalanlar da Milli Emlak'ın bize yazdığı yazı çerçevesinde kaldırıldı. Bizim orayla ilgili planımız var. Bizim derdimiz oradaki insanları açıkta bırakmak değil. Rüzgarın, yağmurun altında bırakmak değil. Belediyenin öyle bir misyonu yok. Kentsel tasarım bölümümüzün orası ile ilgili çalıştığı bir proje var. Biz oraya 10-15 olur, o arkadaşlarımızın kullanabileceği, masasını atıp bütün işlerini görebileceği yerler yapacağız. Biz yaptığımızda tertip, düzen olacak, bizim kontrolümüzde olacak. Oraya zabıtayı, duşunu, tuvaletini de koyacağız. Hiçbir şey yok orada. İnsanlar denize gidiyor, kenara köşeye gidiyor, çalılık arıyor. Biz bunları yaparken Milli Emlak'tan bize bir yazı geldi. Biz o yazının gereğini yerine getirdik. Yarın gelse yine yerine getiririm.
'BİRİSİ YARIN KOYMAYA
KALKARSA YİNE KALDIRIRIM'
Benim burada eleştirdiğim şey sormadan, öğrenmeden, bilgi sahibi olmadan veryansın edilmesidir. Söylüyorum, yarın koymaya kalkarsa birisi yine kaldırırım. Seçimin propaganda sürecinde belediye başkanı seçilirsem Alanya'nın kalitesini düşürecek, gecekondu şekline getirecek, derme çatma yerlere izin vermeyeceğimi hep söyledim. Bu nedenle farklı bir şey yaptığım yok. Kimsenin bilmediği bir şey de yapmıyorum. Amacımız, iskele bölgesi gibi kavgalı, dövüşlü bir alan yaratmamak. Orası tertipli, düzenli, güzel bir şekle gelecek. Şu anda arkadaşlarımız çalışıyor. Oradaki hak sahipleri de bundan yararlanacak. Şu andaki sayı 30 kişi. Bunda bir sınırlama da yok. Bugün 30, yarın 60 olursa ne yapacağız? Tören yaptığımız Atatürk heykelini geçsin, Gazipaşa'ya mı dayanalım?
'29 TANE OLMASI GEREKEN
PORTAKAL BÜFE 38'E ÇIKMIŞ'
Ben hiçbir şeyi ezbere yapmıyorum. Alanya Belediyesi'nde var olan bütün kiralanmış, kiraya verdiğimiz, ihaleye çıkardığımız, kendi kiraladığımız, mülkümüz olan, olmayan kiraya konu yerlerle ilgili raporlar istedim. Raporların içerisinde portakal büfe de vardı. 29 tane portakal büfe olması lazım ama sayı 38 çıktı. Bunlar nereden geldi? Arkasını ararsak çok şey çıkartırız. O benim işim değil. Benim işim kanunsuz, uygulamasız, ihalesiz verilmiş bu 8-9 tane büfenin oradan alınması. Tamamını değil.
'CEZA UYGULAMASI YAPMAYACAĞIZ'
Bir tane büfemiz arkasına betonu atmış, tabure, sandalye koymuş, arkada büfe hizmeti veriyor. Yanına dondurma dolabı, mısır dolabı, meşrubat dolabı, su dolabı koymuş. Toplam 6 metrekare alanı 36 metrekare yapmış. Buna da bir şekilde izin verilmiş. Onları da sorgulamıyorum. Çünkü ben şu anda sızlanma makamında değilim. O arkadaşlarımızın tamamına şu anda yapılacak olan işlemi söylüyorum. O arkadaşlarımıza ceza uygulaması yapmayacağız. Biz oralara gideceğiz, tespitlerimizi yapacağız, sanıyorum ya yarın ya da öbür gün olur. Oralarla ilgili küçük bir iki tane ilave bir şey yapma ihtimalimiz var ama o şekilsizliği, arkadaki betonların üzerine atılmış o tabureleri, masaları kaldırıp oraya bir şekil şemal getirip, disiplinini eski haline getireceğiz. Kaldırılma mevzusu tüm büfelerin kaldırılması değil. Yasal olmayan kaç tane ise o büfelerin yerinden kaldırılması.
'İSKELEYE HUZUR GELECEK'
İskele bölgesinin, Balıkçı Barınağı'nın işletme hakkı Balıkçılar Kooperatifi'nde. Yasalara göre de oranın ihalesine Balıkçılar Kooperatifi girebiliyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Yasal olarak onlar alabileceği için onlar girecekler ihaleye. Ama tek başlarına oranın disiplinini sağlayamayacaklarını kendileri de söylüyorlar. Bununla ilgili kaymakamlık makamı, biz ve kooperatif görüşmeleri sürdürüyoruz. Bir noktanın içerisinde belediyemizi buraya dahil etmemiz lazım ki disiplini burada uygulayabilelim. Bununla ilgili görüşmeler devam ediyor. Görüşmelerle belediyeye o yetkiyi aldığım andan itibaren, iskelede artık huzur yerine gelecektir. İnşallah bu arada da bir şey olmaz. Olacağını da düşünmüyorum. Arkadaşlarımızla herkesin dikkatli olması konusunda istişare ediyoruz. Çünkü çıktık mı ulusal basına çıkıyoruz. Çıktık mı önce size çıkıyoruz, arkasından ulusala çıkıyoruz ve Alanya’nın itibarını aşağıya doğru çekiyoruz.
'BORÇLAR İÇİN 2 MİLYAR TL'LİK ARSA SATILACAK'
Alanya Belediyesi'nin hak edişi hesaplanmış, faturalandırılmaya hazır borçları ve SGK'ya olan borçlarıyla birlikte 2 milyar TL'nin üzerinde borcu var. Biz borca takılmıyoruz ama herkes şunu kaçırdı, Alanya Belediyesi'nin aylık 70 milyon TL açığı var. 2 milyar TL'lik yer (arsa) satışını geçmiş yönetim, bu bütçenin içine koymuş. Eğer o 2 milyar TL'lik satış yapılamazsa ne borç ödenir, ne maaş ödenir, ne de sistem döner. Devlette devamlılık esastır. Yeni yönetim binası inşaatı devam ediyor. 100 milyonun üzerinde oraya borç var. 100-120 milyon daha bu borcun arkası gelecek. Ağustosta teslim almamız için ödeme bekliyorlar. Tosmur sahilindeki kaldırım komple yapılmış, oraya da 10 milyonlarca borç var. Cuma Pazarı'na yapılan ucube var bir de. Oraya da borç var. Toparladığımızda bu borçların hepsinin ödenmesi lazım. Bu paralar da bu yerler satılarak karşılanacak. Adem Başkan ya da Mehmet Başkan da olsaydı, bu yolu yürümek zorundaydı. Ama şuna inanın el 10 liralık yer satacaksa ben 4 liralık yer satacağım. Önümüzdeki günlerde, işler geçen sene kaça yaptırılmış, bu yıl biz kaça yaptırdık, onun da rakamını vereceğim. Şu anda 4-5 tane yaptığımız işi bile, enflasyonu içine dahil etmeden, yüzde 45 daha uygun fiyata yaptırdık. İnsanlara 'Paranı 60 gün içinde alacaksın' diyorum. Yüzde 45 daha uyguna fiyat alıyorum. Antalya'da, sanayide, 3 değil 15 tane aracımız rehinmiş. Tüm görüşmeleri yaptık, sözleri verdik. Pazartesi günü tüm araçları geri alıyoruz. 47 tane temizlik aracımız varmış, 15 tanesi parça alamadığımız için yatıyormuş."